21 Kasım 2013 Perşembe

Vazgeçmek

Sözcükler dönüyor zihninde. Bazen bir şeyler - dilinde tarif edilemez tatlar bırakan bir şeyler - okuduktan sonra, bazen durup dururken, nedensiz. Cümleler geliyor aklına, yazmalıyım hemen, diyor. Fakat elinin altında kağıt kalem yok. O da, 'sonra' yalanını söylüyor kendine. 'Sonra' geliyor, ama bu sefer de cümle gitmiş. Ne yapsa hatırlayamıyor, delirecek gibi oluyor. Hatırlamak zorunda. Söylenip söylenebilecek, yazılıp yazılabilecek en muhteşem cümle, az önce çöpe attığı veya en iyi ihtimalle beyninin arka odalarına ittiği o cümleymiş gibi geliyor o an. Sonra bir iç sıkıntısı... O cümle olmadan eksik kalacak romanı, veya öyküsü, veya her ne yazmaya niyetlenmiştiyse. Ve vazgeçiyor yazmaktan. Unuttuğu cümle yüzünden. Unuttuğu yüzler, sesler, resimler yüzünden. Belki yirminci kez. Belki yirmi bininci kez, vazgeçiyor.

Fakat bilmediği bir şey var.
Baştan başlamanın ilk adımı: vazgeçmek.

DD

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder